Özgecan Aslan

''Evinize gitmek için minibüse bindiniz, en son minibüste sadece  şoförle siz kaldınız tam o sırada şoförün güzergahını değiştirdiğini fark ettiniz haklı olarak tartıştınız. Şoför minibüsü durdurdu ve size tecavüz etmeye kalkıştı, kendinizi korumak için şoföre tırnaklarınızı geçirdiniz çantanızda n'olur n'olmaz diye bulundurduğunuz biber gazını kullanmak zorunda kaldınız. Tecavüzcü şoför cebinde bulunan bıçağı defalarca size sapladı bununla yetinmeyip minibüsteki demir sopayla sizi öldürdü yine yetinemedi sizi yaktı!''

Zihninizde bir şeyler canlandı mı? 11 Şubat 2015, gençliğinin en güzel dönemlerini yaşayan bir genç kız ,kimsenin hak etmediği şeyleri yaşadı. Özgecan 'ın babası gelinliğini getirin derken, katil  Ahmet Suphi Altındöken'in annesi oğlunun cenazesinin defnedilmemesine isyan etti. Altındöken'in annesi, 'Oğlum öldü, niye gömdürmüyorsunuz? Çöpe mi atayım?' diyerek gözyaşı döktü. Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken'i cezaevi bile kabul etmedi
Mahkeme Fatih Gökçe'ye, 'nitelikli cinsel istismar' suçundan 22 yıl 6 ay hapis verdi. Peki bu ceza yeterli mi? Ortada bir cinayet var ! Müebbet yemesi gereken yerde neden 22 yıl gibi az bir ceza veriliyor. Soruyorum sayın  (!) hakim benzer bir olay sizin kızınıza olsa ne yapacaktınız?

Bahane hazır tabii ; o saatte ne işi varmış, niye mini giyinmiş, yanında niye biri varmış ve daha niceleri. SANA NE KARDEŞİM SANA NE? O kızın gece kaçta dışarda olduğundan , giydiği kıyafetten, tek olup olmamasından sana ne ? Bunlar sana neden fırsat veriyor? Orada kimsenin olmamasının ne önemi var yukarıda Allah var iken?

Biz yüzüne bakmaya doyamazken siz onun katili oldunuz!